19 Nisan 2011 Salı

30. İstanbul Film Festivali

Haraketli geçen Şubat'ın ardından, Mart, Rananın doğumgünü kutlamaları ve hastalıklardan ibaretti ailemiz için.
Hastalıklarımız ilaç kullanmadan ve ateşlenmeden atlatıldı.
Evimize giren virüs ya da virüsler gerçekten güçlü olmalıydı ki Nevra'yı hiç bu kadar bitkin görmemiştim.
Tiyatro Krek'te Güzel Şeyler Bizim Tarafta ve DOT'ta da Malafa'yı izleme şansı bulduk, bunca olayın arasında.
Mart bitip de Nisan başlayınca çok mutlu oldum bu sene.
Oysa sıcak ve uzun yazın habercisi baharı pek sevmem.
Bu sene Nisanın bana neşe verme nedeni festival..
Öyle hayal ettiğim gibi rastgele gidemedim filmlere. Zamanın ne de olsa kısıtlı.
Sinema yazarlarının seçtiği filmlere gittim.
Aynı festivalin reklamındaki gibi oldu. Hayata bakış açım değişti biraz.
Anneliğimin, ev kadınlığımın, yaşadığım coğrafyanın, tüm sosyal ve kişisel rollerimin monotonluğundan sıyrıldım birkaç saatliğine.
Epey bir bilet yaktım. En çok seyretmek istediğim filmi de numarasız yer alıp izledim.
Soğuk geçen güzel Nisan ayında,  Shopping Fest kalabalığı  ile birlikte Beyoğlu Sokaklarının tadını çıkardım..