8 Temmuz 2012 Pazar

zor kızlar

Çocuklar büyüdükçe her şey daha zor olacak derdi tecrübeli anneler bana.
Biliyorum derdim, arkadaşlık ilişkilerinin, hayatta hangi yöne gitmek istediğini bilemeyen bir küçük çocuk ya da ergen olmanın ne denli yorucu olduğunu çok iyi hatırlıyorum zira..
Ben bu mesele ile çok yorulduğum için mi bilmem, benim kızım daha üç yaşındayken başladı bu konularla uğraşmaya.
Kreşteki en yakın arkadaşı bir gün ona seni sevmiyorum dedi. Sadece ona değil tüm oyun arkadaşlarına. Nevra çok üzüldü. Babası ve benimle üzüntüsünü, hayal kırıklığını her fırsatta paylaştı ve kendine ve ailesine güvenen bir çocuk olduğu için bu durumla başaçıkabildi. Bunlar benim değil okuldaki öğretmenlerinin ifadeleri.
Artık kızımı hiçbir şey yıkamaz derken esas darbe bu yaz geldi. Hayatının ilk günlerinden bu yana arkadaşlık yaptığı en sevdiği kız arkadaşı, başka bir yakın arkadaş buldu ve Nevra'yı oyunlarına almadı. İşin kötüsü üç değil ikiyken de oynamak istemediler her iki kız da..
Ben bu durumda ne yaptım;
öncelikle Nevra'yla bu durumu açıkça konuştum. Bazen yeni arkadaş bulunca onlarla oynamanın heyecanına kapılıp, eski arkadaşlarımızı biraz ihmal edebileceğimizi, ama bunun eski arkadaşlarımızı sevmediğimiz ya da onları unuttuğumuz anlamına gelmediğini söyledim.
Okuldan en sevdiği arkadaşını annesiyle birlikte bize davet ettim.
Sitede başka çocuklarla oynaması için uygun ortam hazırlamaya çalıştım.
Ben bu durumda ne yapmadım;
konuyu kafamda büyütmedim, çocuk Banu bu durumda çok acı çekebilirdi ama Nevra Banu'dan ayrı bir kişilik, daha mutlu daha uyumlu ve en önemlisi daha mutlu bir ailede büyüyen bir çocuk:)

7 Temmuz 2012 Cumartesi

vejeteryan hayatımız

Yaklaşık iki senedir üzerinde çalıştığım bir konu vejeteryan beslenme.
Tanıştığımızdan beri parça et yemeyen sevgili hayat arkadaşım, iki sene kadar önce ben artık kıyma, balık ve yumurta yemeyeceğim dedi.
Tamam dedim.
Endüstriyel et üretimini savunan birisi değilim.
On yıl önce az pişmiş etleri, tuzlanmış balıkları bayıla bayıla tüketen Banu da değilim artık.
Başladık bu konu üzerine çalışmaya.
Öncelikle evimizden mercimekli, nohutlu, baklalı çorbalarımızı eksik etmedik.
Bir adım daha gidip kuru baklagilli, bulgurlu dolmalar yaptık.
Bununla kalmayıp nohutlu mercimekli bulgurlu salatalar uydurduk.
İki senenin sonunda yoğurt ve peynir dışında hayvansal ürün tüketmeyen eşim bir dizi kan tahlili yaptırdı, yoğun ısrar üzerine.
Sonuçları normal beslenen pek çok yetişkinden daha iyi çıktı.Kan tahlili şüpheyle yaklaştığım bir mevzu olsa da, hepimiz sevindik, rahat bir nefes aldık.
Umarım sık ziyaret ettiğimiz yemekçiler de artık menülerine hayvansal ürün tüketmeyen ziyaretçilerini de düşünüp birer vejeteryan salata ve ana yemek eklerler.
Böylece dışarı çıktığımızda vejeteryan pizzaya mahkum olmaktan kurtuluruz...