7 Temmuz 2012 Cumartesi

vejeteryan hayatımız

Yaklaşık iki senedir üzerinde çalıştığım bir konu vejeteryan beslenme.
Tanıştığımızdan beri parça et yemeyen sevgili hayat arkadaşım, iki sene kadar önce ben artık kıyma, balık ve yumurta yemeyeceğim dedi.
Tamam dedim.
Endüstriyel et üretimini savunan birisi değilim.
On yıl önce az pişmiş etleri, tuzlanmış balıkları bayıla bayıla tüketen Banu da değilim artık.
Başladık bu konu üzerine çalışmaya.
Öncelikle evimizden mercimekli, nohutlu, baklalı çorbalarımızı eksik etmedik.
Bir adım daha gidip kuru baklagilli, bulgurlu dolmalar yaptık.
Bununla kalmayıp nohutlu mercimekli bulgurlu salatalar uydurduk.
İki senenin sonunda yoğurt ve peynir dışında hayvansal ürün tüketmeyen eşim bir dizi kan tahlili yaptırdı, yoğun ısrar üzerine.
Sonuçları normal beslenen pek çok yetişkinden daha iyi çıktı.Kan tahlili şüpheyle yaklaştığım bir mevzu olsa da, hepimiz sevindik, rahat bir nefes aldık.
Umarım sık ziyaret ettiğimiz yemekçiler de artık menülerine hayvansal ürün tüketmeyen ziyaretçilerini de düşünüp birer vejeteryan salata ve ana yemek eklerler.
Böylece dışarı çıktığımızda vejeteryan pizzaya mahkum olmaktan kurtuluruz...